13 Ağustos 2009 Perşembe

Tık-Genç

Eskiden gençlik örgütlerinin en büyüğü Dev-Genç'ti. 12 Eylül'le politikadan kopup gönül işlerine dalan gençlere "Sev-Genç" dendi.
Sonra Milli Görüşçülerin "Ak-Genç"i geldi.
Bugünkülere bir ad takmak gerekirse ben "Tık-Genç"i önereceğim.
Neden mi?
***
Geçen cuma, Forum İstanbul'da benim de davetli olduğum bir panelde "Gençlik 2023 Türkiye'sine nasıl hazırlanıyor?" konusu tartışıldı. Bu arada bir gençlik araştırmasının sonuçları açıklandı.
GfK Türkiye, 37 üniversiteden 930 öğrenciye "sivil siyasi katılım"dan ne anladıklarını soruyor.
Yüzde 43'ün tanımı şu:
"İnternet üzerinden gerçekleştirilen bir protesto eylemine katılmak..."
Yani ekrandaki oku ilgili tuşun üzerine kadar taşıyorlar, sonra bi zahmet "enter"e basıp "tık"lıyorlar.
Mesela soruluyor:
"25 yaşa seçilme hakkı verilsin istiyor musunuz?"
Tıkla:
"Evet!"
Verilmemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Tıkla:
"Ayıp!"
Serçe parmağı marifetiyle gerçekleştirilebilen bir kitle eylemi...
"Tık-Genç"in büyük parmak devrimi...
***
"Bu eylem yetmez" diyenler de var. Onlar daha ileri gidiyorlar. Gençlerin yüzde 38'i de "sivil siyasi katılım"dan "Yetkili mercilere dilekçe yazma"yı anlıyor. Onlarınki, birkaç tuşa daha basmayı gerektiriyor.
"Bir sivil toplum örgütüne üye olmak, partilerin gençlik kollarına katılmak vs?.."
Bu eziyete katlanan gençlerin oranı yüzde 8...
***
Yaş ortalaması 20 olanların yüzde 40'ı gelecek konusunda kötümser; "Umut yok" diyorlar.
"Peki çare ne?"
İlginçtir, gençlerin yüzde 65'i "Aktif siyaset lazım" yanıtını veriyor.
Siz gelecekte siyasete katılır mısınız?
Yüzde 45'in yanıtı:
"Hayır!"
Politikaya bu ilgisizlik neden?
Bu soru da sorulmuş gençlere... Cevap ilginç:
"Popüler kültürün etkisi..."
Yani Banu Alkan'ın balonları, siyaseti görmemizi engelliyor.
***
Araştırmada gençler neden bu halde olduklarına da teşhis koymuşlar.
1980 sonrası kuşağı "ülke meselelerinden uzak, apolitik, maddiyatçı bir gençlik" olarak tanımlıyorlar.
Sorunun kökeninde o dönemki siyasetten kopuş yatıyor. Ve gençler hâlâ bunun sancısını yaşıyor.
Aslında politikayla ilgililer, ama ya bu ilgiyi eyleme dönüştürecek enerjiyi bulamıyorlar ya da onları çekecek siyasi hareketi...
O yüzden de siyasete, en çok haşır neşir oldukları ortamda, zahmetsizce soruların üstünü "tık"layarak müdahil olmaya çalışıyorlar.
25 yaşa seçilme hakkı vaadinden vazgeçildi geçen hafta...
Gençlere, "Bizi seçmeye aklınız yeter, ama seçilmeye yetmez" dendi.
Tepki var mı?
Henüz yok; dilekçe tık'lıyorlar şu aralar...
***
Diyeceksiniz ki ya pazar günü İzmir'i ayaklandıran gençler?
Ya üniversitelerin konuşan, tartışan beyinleri?..
İyi ki onlar var.
Gençlikten hepten umudu kesmememizi sağlıyorlar.
Ve dilerim, tez elden çoğunluk olurlar.

Can Dundar
Yayın Tarihi: 17.05.2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder